Evet çok klişe bir başlık bugünün konusu ve yıllardır süre gelen SEO efsanelerini 2016’nın Unutulması Gereken 11 SEO Efsanesi başlığı altında toplayıp sizlerle paylaşmak istedik. Sürekli olumsuzların ön plana çıktığı, asparagas bilgilerin kulaktan kulağa yayıldığı ve hiç bitmeyen bu SEO efsanelerinin 2016 yılı derlemesini sizlerle paylaşacağız.
Tüm efsaneleri derlemek için biraz zaman harcadık ve 11 madde çıkarttık. Unuttuğumuz, atladığımız ve eklemek istediğiniz SEO efsaneleri varsa bizimle paylaşabilirsiniz.
Yazı İçeriği
2016’nın Unutulması Gereken 11 SEO Efsanesi
-
SEO Öldü
SEO ile ilgilenmeye başladığınız andan itibaren her güncelleme, her değişen takvim yılı, her arama motoru etkinliği vb tarihlerden sonra yüksek sesle duymaya başladığınız kesinlikle ama kesinlikle en popüler SEO efsanesidir. Siz de SEO’nun öldüğünü düşünüyorsanız diğer maddeler sizi pek heyecanlandırmayacaktır.
Yazının kalanında bahsedeceğimiz diğer efsaneler karamsarlık göstergesi olmakla birlikte arama motoru algoritmalarının hayatımızda sürekli yer alacağını inkar edemeyiz. Siitenizin görünürlüğünü arttırarak trafik kaynağı olarak benimseyeceğiniz SEO çalışmaları da arama motorları var olduğu sürece hayatımızın bir parçası olacak. -
Doğru Anahtar Kelimeleri Sürekli Kullanarak SEO Yapılır
Anahtar kelimelerin seçimi önceden tek başına çok daha fazlasını ifade ediyordu ama çok önceleri… Hatta başlığından her cümlesine anahtar kelimelerle boğulduğumuz yoğun anahtar kelime bombardımanına tutulduğumuz zamanlar da oldu ama sürekli gelişen arama motoru algoritmaları sonrası şimdi ön plana çıkan kriter kelime yoğunluğu. Anahtar kelimeler tabi ki hala SEO’nun bir parçası ama tek başına etkisi yeterli değil.
-
SEO Ne Olursa Olsun Birinci Sırada Olmaktır
SEO ile ticari olarak ilgilenenlerin çok karşılaştığı site sahiplerinin çok kısa sürede 1. sırada çıkma isteği ve görüştükleri başka SEO uzmanlarının sıralama garantisi. Belki de Google çalışanlarının büyük bir çoğunluğunun hakim olmadığı bir arama motoru algoritmasında birinci sıra garantisi verebilmek de işin ayrı bir boyutu.
SEO’nun amacı sayfanızdaki trafiği arttırabilmek, dönüşümleri sağlamak ve gerekli bağlantıları sağlamaktır. Arama sonuçlarında üst sırada yer almak amaç değil araçtır. Sıralamada üst sıralarda yer almak için illegal yöntemler kullanmaksa günü kurtarmaktan fazlası değildir ki Google Phantom 4 güncellemesi sonrası sıralama kaybeden pek çok siteden haberdar olmuşsunuzdur. -
Ne Kadar Fazla Sayfaya Sahip Olursam O Kadar İyi Sıralamada Olurum
Daha fazla sayfanın size katkıda bulunacağını düşünüyorsanız düşünmeyin. Web sitelerindeki sayfa sayısının bir SEO kalite parametresi olmamalı ve SEO stratejisi belirlerken daha fazla web sayfası yerine daha kaliteli web sayfası odağında olmalıdır. Web sayfalarınızdaki içeriği daha kaliteli hale getirmek onlarca vasat sayfadan çok daha etkilidir.
-
Fotoğrafların Optimize Edilmesine Gerek Yok
Klişe olarak “yıl olmuş 2016 biz hala neyi tartışıyoruz?” sorusu bu başlık için oldukça uygun görünüyor. Web sayfalarındaki kaliteli içeriğin bir parçası olan görselleri optimize edip kullanacağınız etiketlerle arama motoru botlarına doğru tanıtmazsanız görselin içerikle alakalı olup olmadığı belirlenemez ve bu sayfanızın kalite değerlendirmesinde olumsuz etki yapar.
Fotoğraflarda kullandığınız etiketler arama motoru botlarının kolay taramasına yardımcı olacağı gibi görsel aramalar üzerinden trafik almanızı da sağlayacaktır.
-
Mobil Optimizasyon Çok Abartılıyor
Eğer hala bu görüşü savunuyorsanız yazının bu maddesine kadar gelmiş olmanız çok şaşırtıcı. Mobil trafik hiç azımsanamayacak şekilde büyümeye devam ediyor ve mobil trafik oranı yarı yarıyaları buldu desek yanlış olmaz. Google, mobil uyumluluk test aracı Mobile Friendly ve hızlandırılmış mobil sayfalar yani AMP ile mobilin önemini bizlere derinden hissettiriyor. Mobile Friendly ve AMP makalelerine bir göz atmanızı tavsiye ederiz, hala mobil optimizasyonu hafife alabilecek misiniz?
-
SEO Bana Yaramıyor
Ajans ile müşteri arasındaki ilk görüşmelerde tam olarak bu cümle olmasa da benzeri şekilde SEO çalışmalarının sitelerinde başarıya ulaşmadığı ve umut taşımadığını söyleyen site sahipleri ile karşılaşmanız çok normal. Hizmet aldığınız halde SEO’nun faydasını görmüyorsanız önce hizmet aldığınız kişilerin veya firmaların doğru seçim olup olmadığını sorgulamalısınız. Aynı zamanda kendinize “SEO ile ilgili bildiklerim yeterli mi?” sorusunu yöneltin ve bir saniye bile düşünmeden EVET diyemiyorsanız kendiniz geliştirmeye özen gösterin. Bu konuda önerimiz SEO eğitimi almanız.
-
Link İnşası Öldü
SEO ile ilgilenenlerin periyodik olarak duydukları efsanelerin başlarından bir tanesi de link inşasının öldüğü ve backlink almanın bir manası olmadığını duyarsınız, görürüsünüz. Arama motorları algoritmalarını değiştirdiklerinde suistimal edilen kriterlerde düzenlemeler yaparlar ve açığı kapatırlar. Backlink için bu derinden hissedilen bir durum, eskileri düşünürsek çok sayıda backlink alarak üst sıralarda yer almak kolaydı ve alakalı alakasız sadece adet arttırmak için deli gibi backlink alınırdı.
Özellikle kendini geliştiremeyen SEO uzmanlarının(!) çok dillendirdiği bir durum olan link inşası öldü efsanesini artık aldığınız linklerin zamanlarının, alaka düzeylerinin ve sektörel alanlardan alınmasının ön plana çıktığını düşünürsek “efsaneler ölmez, sadece şekilde değiştirir.” diyebiliriz. -
Sosyal Medya SEO’yu Etkilemiyor
Sosyal medyadaki paylaşımların SEO’yu etkilemediğini söylemek işin kolayına kaçmak olur. Belki arama sonucu sıralamarına direkt etkisi olmayabilir ama bu SEO’yu etkilemez manasına gelmez.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlar ile bir çok platformda yer almanız ve yer aldığınız platformlar sayesinde arama motorları tarafından paylaşılan sayfalarınızın keşfedilmesini ve indekslenmesini sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda sayfalarınızdaki butonlar yardımıyla ziyaretçilerinizi paylaşıma teşvik etmeniz size sosyal medya üzerinden gelecek olan trafiğe katkı sağlayacaktır. Sosyal medya, SEO çalışmalarınıza tesir edecektir. -
Yerel SEO Herkese Uygun Değildir
Yerel SEO yıllar ilerledikçe daha kritik bir hal alıyor ama pek çok ilgili insan bu durumu kavrayabilmiş değil. İş yeriniz belirli bir bölgeye hitap ediyorsa ve siz o bölgedeki insanların geneline hitap eden bir iş yapma niyetindeyseniz bulunduğunuz bölgeye özel çalışma yapmanız size yarar sağlayacaktır.
Lokasyon bazlı arama sonuçlarında kendi web siteniz veya firma listeleri üzerinde yer almanız önemli bir unsur. Google My Businness’a doğru verilerle tam konumuzu paylaşmanız ve oradaki yorumları yeni ulaşacak kişilere gösterebilmeniz geleneksel SEO teknikleriyle birleşince üst sıralarda yer almanız için fırsat sağlayacaktır. -
Sadece Kaliteli İçerik Üretin ve Arkanıza Yaslanın
Evet son güncellemeler ile içerik kalitesi konusu çok fazla ön plana çıktı ama bu kaliteli içeriğin tek başına etkili olacağı anlamına gelmiyor. Evet “İçerik Kraldır” ama görünürlüğü arttırmak ve trafik sağlamak için tek başına yeterli değildir. Kaliteli içeriği tamamlayan teknik işlemler ve doğru konumlandırılmış paylaşımlar ile bilrlikte bütünlük sağlarsa başarı hikayesine doğru yol alır.
2017’ye doğru hızla ilerlediğimiz bu günlerde bu SEO efsaneleri bir kenara atmanın zamanı geldi de geçiyor. Klişeleşmiş bu söylemleri görmezden gelip işimizi doğru yapacak adımlara yönelmeliyiz.
Herkesin Seo uzmani oldugu bir ulkede boyle efsanel3re kulak asmadan guncellemeleri takip ederek ve bazi global seo uzmanlarinin onerdigi seo trendlerine yonelmek isinizi verimli yapmanizi saglayacaktir zaten. Cok guzel bir yazi olmus ellerinize saglik