İster e-ticaret olsun, ister B2B işletmeler olsun, amaç bir şeyler satmak olduğunda sayfa içindeki dönüşüm oranı büyük önem taşımaya başlıyor. Her ne kadar ilkel SEO ajansları sayfaya daha fazla trafik getirmekle övünse de, artık sayfaya gelen potansiyel müşterilerin ne kadarının satın alma işlemi yaptığı çok daha önemli. Dönüşüm odaklı SEO ve Google Ads çalışmaları yapabilmek için ilk şart ise landing page ‘ler oluşturmak ve optimize etmek. Peki ya landing pagelerin olmazsa olmazları neler?
Yazı İçeriği
Landing pagelerin olmazsa olmazları
Site Hızı
Web sitenizin içeriği ne kadar harika, tasarımı ne kadar güzel olursa olsun, öncelikle açılabiliyor olmalı. İki saniyenin altında açılan, Google Pagespeed skoru mobilde 50’nin altında olan siteler için landing page yapmaktan önce yapılması gereken çok şey var. Önce site hızı!
Tasarımsal Estetik
HALO effect sadece insanlar için değil, web siteleri için de geçerli. Bu da site tasarımı çirkin olan sitelerin daha az güvenilir olacağı, işlerini daha kötü yapacakları algısının oluşmasına sebep oluyor. Yani genel olarak tasarımsal çizginin güzel olmasında fayda var. Ayrıca marka algısı da önemli bir etken. Markanızın renklerini, kurumsal çizgisini de yansıtmak zorunda.
Value Proposition
Landing Page’e giren ziyaretçi beş saniye içerisinde karşısındaki firmanın ne iş yaptığını anlamak zorunda! Eğer sayfalarca gezip, acaba ne iş yapıyorlar diye araştırmalarını beklerseniz, yanılırsınız. İnternet kullanıcıları sanılanın aksine, araştırmayı hiç sevmezler.
Value proposition oluşturmak belki de yapacağınız en önemli adım. Çok net olmalı. Çok kısa olmalı. Duygu içermeli. Mümkünse aciliyet hissi yaratmalı.
Açıklama
Açıklama derken laf salatasından bahsetmiyorum. Yine çok kısa ve net olarak size rakiplerinizden ayıran özelliklerden bahsetmelisiniz. Farklılıklarınızdan bahsetmelisiniz. Otomobil satan bir landing page hazırlıyorsanız, “bu otomobil ile bir yerden bir yere yolculuk yapabilirsiniz” gibi saçma cümlelerden uzak durmak şart. Aramızda kalsın, ilkel seo ajansları bu tür yöntemlere sıkça başvuruyor.
Görseller
Görseller diyince aklınıza sadece bir slider ya da fotoğraf gelmesin. Sayfadaki tüm görsel ögeler anlatmak istediğiniz, asıl mesaja yönlendirmeli. Kullandığınız fotoğraflarda stock görseller yerine, müşterilerinizin fotoğraflarını kullanmak, videolarda müşterilerinizin videolarını kullanmak güven oranını artıracaktır. Fotoğraf ve videoların kalitesi de doğrudan ürününüz ya da hizmetinizin kalite algısını etkileyecektir.
CTA
Call to Action. Potansiyel müşterilerinizi hiçbir şeyi göremeyen insanlarmış gibi hayal edin. Onları sizin için en önemli olan aksiyona yönlendirmelisiniz. Ancak unutmayın, yalnızca en önemli olan aksiyona. Yani bir sayfada maksimum bir tane CTA bulunmalı. Aynı hedefe giden, aynı metinle birden fazla buton olabilir ancak farklı aksiyonlara insanları çağıramazsınız. Kafaları karışır, hiç bir aksiyonu gerçekleştirmezler.
CTA’ya insanları yönlendirirken size tavsiyem, monochrome renklerle sayfanızı tasarlamanız, kontrastı yüksek bir CTA butonu yerleştirmeniz olacak. Bu sayede butonunuz çok daha fazla dikkat çekecektir.
Güven Ögeleri
Landing page tasarlayanların genellikle unuttuğu ya da sıradanlaştırdığı, önemli bir madde de güven ögeleri. Nedir bu güven ögeleri? Testimonial’lar olabilir, dernek üyelikleriniz olabilir, resmi belgeleriniz olabilir… Fakat unutmamanız gereken şey şu; kullandığınız referanslardaki isimler ve fotoğrafları, hedef kitlenizin personasına yakın olmalı. Eğer hedef kitlenizin sosyo ekonomik seviyesinden farklı bir kitleyi testimonial’larınız arasında gösterirseniz, hedef kitleniz sizden kaçar!
Test Test Test
Landing Page’ler static sayfalar değildir. Gelen trafiği sürekli test edip, daha iyi hale nasıl getirebiliriz diye üzerinde kafa patlatmanız gerekiyor. A/B testleri yaparak hangi metin ya da görselin daha iyi sonuç getireceğini ölçmelisiniz. İçeriklerinizin yerleşimlerine yönelik A/B testleri yapmalısınız. Hangi landing page tasarımınızı hangi hedef kitlenizin beğeneceğini bilemezsiniz. Hedef kitleleriniz ve tasarım tipleriniz arasında A/B testler yapmalısınız.
Mouse Tracking and Eye Tracking
A/B testlerle tez ve hipotezler oluşturabilirsiniz. Bu testlere mouse tracking de eklerseniz, güzel bir heatmap çıkarabilirsiniz. Böylelikle hedef kitlenizin nereleri tıklayabileceğini görmüş olursunuz. Eğer ziyaretçi sayınız çok fazlaysa ve büyük bir şirketseniz size önerim biraz daha fazla bütçe harcamak ve eye tracking analizleri yaptırmak olacaktır. Böylelikle ziyaretçilerinizin sayfanızın hangi kısmına daha çok baktığını, hangi kısımlarını anlamakta zorlandığını daha net bir şekilde anlayabilirsiniz.
Social Proof (Sosyal Kanıt)
Bu maddeyi özellikle güven ögelerinden ayırıyorum. Çünkü çok büyük bir alan ve yapılabileceklerin sayısı çok fazla. Social proof dönüşüm oranlarını artırmak için çok etkili bir yöntem. Landing Pagelerinizde kullanmanız da şart. Fomo dediğimiz bu sistemlerde kimin web sitenizden, ne zaman satın alma gerçekleştirdiğini, sizinle birlikte o sayfayı kaç kişinin incelediğini, Google Business, Facebook Reviews, Trustpilot gibi sitelerde hakkınızda ne tür yorumlar yapıldığı gibi onlarca şeyi ziyaretçlilerinize gösterebilirsiniz. Size güven duymalarını sağlayacak her yeni mesaj, dönüşüm oranınızı doğrudan artıracaktır.
Dönüşüm oranları sektöre göre değişmekle birlikte %0,01’den başlayıp %8’lere kadar değişebiliyor. En sık karşılaştığımız oranlar ise %1 ila %3 arası. Web sitenizde ve landing pagelerinizde yapacağınız çok ufak değişiklikler bile dönüşümlerinizi ciddi oranda arttırabilyor. Öyleyse ne duruyorsunuz? Haydi, landing page üretmeye!
