Sitenizi yurt dışına açarken lokal yapıdan geçişler oldukça kritik önem taşır ve günümüzde uluslararası SEO bir çok işletme için her zamankinden daha önemlidir. Gerekli çalışmaları tamamladığınızda, küçük bir işletme olsanız bile büyük bir yatırım getirisi (ROI) bekleyebilirsiniz. Sitenizi yurt dışına açarken SEO için neler yapmalısınız?
İyi haber: Sitenizi yurt dışına hazırlarken uluslararası SEO ile ilgili okumak ve öğrenmek için bir sürü bilgi var.
Kötü haber: Araştırıp bulduğunuz kaynaklarda yanlış bilgilendirilmenize neden olabilecek eski bilgiler var.
Yıllardır çok farklı ülkelerde pazarlama yapan siteleri yöneten SEO uzmanlarının yer aldığı konferanslardaki uluslararası SEO oturumlarında bazı basit ama sık sorulan sorularla karşılaşmaktayız. Bu soruların cevaplarını zaten biliyorsanız bu gerçekten harika. Bunları en iyi uygulama bilgileriniz olarak düşünün.
Yazı İçeriği
Uluslararası SEO, Klasik SEO Farkı Nedir?
Global sitenizdeki içerikler sitenizin asıl dilindeki içeriklerin farklı dildeki kopyala ve yapıştır versiyonları olmaması gerekiyor ama son zamanlarda bunun oldukça fazla olduğunu görmekteyiz.
Evet, web sitesi içeriğinin çevirisi ve yerelleştirilmesi ilk adımlardan biridir. Ancak daha sonra, mesajlaşma ve tekliflendirme vb iletişim kanalları için sitenin genel kullanıcı deneyimine kadar her ülkenin yerel kullanım alışkanlıklarına göre sitelerini optimize etmeleri gerekiyor. ABD pazarında popüler ve iyi performans gösteren bir site, Asya’da veya Güney Amerika’da iyi olmayabilir ve ek içerik düzenlemeleri ve optimizasyon çalışmaları gerektirebilir.
Her ayrı dildeki siteleri tamamen bağımsız ayrı siteler gibi ele almalı ve genel performansı dikkatle gözlemlemelisiniz. Aksi takdirde, web siteleriniz birbirlerine karşı yarışıyor olabilir veya en kötü senaryoda mükerrer içerik (duplicate content) olarak algılanması sebebiyle dizine eklenmeyebilir.
Örneğin, İspanya ve Meksika için tasarlanmış farklı siteleriniz varsa, Meksika için tasarlanmış web sitenizin İspanya’daki arama sonuçlarında indekslenmesinin önüne geçmeli ve görünmemesini sağlamalısınız. Canonical veya hreflang etiketlerini kötüye kullanırsanız, bazı siteler arama motorları tarafından dizine eklenemez veya tekrar eden indeks oluşturabilir.
Global Olmalı mıyım? Benim Hedeflediğim Pazar nerede?
Farklı ülkelerdeki alternatif stratejilerin sağlayacağı fırsatlardan tam olarak emin değilseniz veya patronlarınızı farklı ülkelerdeki alternatif stratejiler konusunda ikna etmeye çalışıyorsanız bazı pazar raporlarını, istatistiklerini ve hatta kendi web sitenizin verilerini incelemek iyi bir fikirdir.
Aşağıda, ülkelerin / piyasaların öngörülerini belirlemek veya öncelik vermek için kullanabileceğiniz bazı bilgiler bulunmaktadır.
- Trade.gov ve WTO.org gibi devlet ve ticaret örgütleri web siteleri, en son uluslararası ticaret ve ticaret haberlerini ve istatistiklerini yakından takip etmenizi sağlar.
- Internet World Stats, Econsultancy, McKinsey & Company ve eMarketer gibi birçok şirket internet ile ilgili raporlar ve istatistikler sağlar. Belli ülkeler hakkında da bilgi alabilmek için yerel analiz şirketlerinden bilgi alabilirsiniz.
- Kendi analitik verilerinizden yararlanabilirsiniz. Sitenizin istatistiklerinde başka ülkelerden ziyaret eden birini görüyor musunuz? Sitenize diğerlerinden daha fazla trafik gönderen herhangi bir ülke var mı? Dikkat çekilmesi gereken bir şey var, özellikle bunlardan herhangi biri zaten dönüşüm yapıyorsa.
Her Ülke İçin Farklı Bir Siteye İhtiyacım Var mı?
Kesinlikle ama kesinlikle evet. Eğer pazar yeterince büyük yatırım yapmaya müsaitse her ülke için farklı bir siteye ihtiyacınız var. Yalnızca arama motoru optimizasyonu nedenleriyle değil, aynı zamanda yerel ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için hedef ülkelerinizin her biri için ayrıca hazırlanmış bir siteye sahip olmak daima daha iyi olacaktır.
Bununla birlikte, her dil için site hazırlamak sizin için uygun bir seçenek olmayabilir, en azından başlangıçta. Bu durumda, hedef ülkelerinizde konuşulan her dil için bir siteniz olacak. Çok derinlere dalmadan önce test etmek isteyebileceğiniz için bunu yapmakta yarar vardır. Neyse ki, Hreflang etiketlerini kullanarak her sitenin hangi dilde ve ülkede oluşturulduğunu söyleyebiliriz.
Sahip Olunacak Alan Adının Önemi – ccTLD veya gTLD?
2008’de bu sorunun cevabı her zaman bir ccTLD (Country code top-level domain/yerel üst seviye alan adı) seçmekti. Gerçek şu ki, herkes bu seçeneği farklı nedenlerle sağlayamayabilir. Arama motorları uzun bir yol kat ettiğinden, 2018’de SEO’nun üzerinde fazla bir etkisi yok ve özellikle Google’la siteleri coğrafi hedeflemek için alternatif seçeneklerimiz var. Şu an tercihler daha çok gTLD (Generic top-level domain/jenerik üst seviye alan adı)
Yine de Baidu gibi bazı arama motorlarının hala yerel ccTLD’li web sitelerini tercih ettiğini unutmayın. Ayrıca, ABD dışındaki kullanıcılar, .com veya diğer genel TLD(top level domain)’lere sahip siteler üzerinden yerel TLD’li web sitelerini tıklama eğilimindedir.
Hangi Tür Hosting Tercih Etmeliyim?
Web sitesi barındırıcların yeri, uluslararası SEO’nun coğrafi hedefleme ile ilgili önemli sinyallerden biriydi önceden. Ancak, web sitenizin hedef pazarını arama motorlarına doğru şekilde göstermenin başka yolları olduğuna göre artık çok önemli değil. Bölgesel olarak yönetilen CDN’lerle tercih ettiğiniz hosting lokasyonunun pek bir önemi kalmadı. Yine de hosting konumu sayfa hızı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Dikkat etmeniz gereken sitenize hedef ülkelerde hızlı erişilebildiğinden emin olmak.
Alternatif Coğrafi Hedefleme Nasıl Yapılmalı?
Belki de site sahipleri için coğrafi hedefleme, ccTLD’lerden ve yerel pazar hosting hizmetlerinden ayrıldıkça, birçok web sitesi için hata yapılan en basit uygulamalardan biridir. Web sitelerinizi ve sayfalarınızı coğrafi olarak hedeflemek için çeşitli yollar vardır. Popüler yöntemlerden bazıları:
- Google Search Console’daki coğrafi konum ataması
- Google için Hreflang etiketi
- Bing için dil meta etiketi bilgileri
Not: Son zamanlarda Google, bir kullanıcının hangi yerel Google sürümünü kullanıldığına bakmaksızın, arama yapan kişinin bulunduğu lokasyona dayalı olarak arama sonuçlarını getirmeye başlamıştır.
Örneğin, Google.com’dan (google.com.tr) veya Google Avustralya’dan (google.com.tr) farklı arama sonuçları elde ederdiniz, aynı anahtar kelimeyi ararken bile. Şimdi, üç farklı ülkede bu aramayı yapmadıkça, üç Google aramasında da aynı sonuçları alırsınız.
Google mı? Başka arama motoru mu?
Google, dünyanın dört bir yanındaki arama motorlarının en yaygın kullanılanı olmasına rağmen, bazı ülkelerde Google’dan çok daha popüler olan kullanılan yerel arama motorları vardır. Hedef ülkeniz aşağıda belirtilenlerden biri ise, bu yerel arama motorlarını takip etmek ve ek optimizasyon çalışması için ekstra dikkat göstermeniz gerekecek.
- Çin (Anakara, Basitleştirilmiş Çince dil)
- Rusya ve Doğu Avrupa Ülkeleri
- Güney Kore
Önerilen Yazı: En Çok Kullanılan 21 Arama Motoru
Globalleşmeden Önce Düşünmeniz Gerekenler
Global web sitelerine sahip çoğu şirketin, hatta çok uluslu Fortune 100 şirketleri bile karşılaştığı en büyük zorluklardan biri yerel kaynaklardır. Herhangi bir şekilde her hedef ülkede sınırsız kaynak bulundurulması gibi bir lükse sahip olunamaz. Bu aslında SEO’nun “bir kerelik” bir proje olmadığı ve sürdürülebilir olması gerekliliğine de işaret eder. Ancak çalışmaların sürmesini gerektirdiği için özellikle belirli dönemlerde darboğaz haline gelebilir.
Anahtar, merkezi ve yerel ofisler arasındaki görev ve sorumluluk dağılımını önceden planlamaktır:
- Teknik kaynaklar: BT ve web kullanımı
- Dil kaynakları: İçerik lokalizasyonu ve optimizasyonu
- Web sitesi veri analizi: SEO fırsatlarını raporlama ve tanımlama
Şimdi, başka ülkelerde herhangi bir ofisiniz veya temsilciniz olmayabilir veya yerel ofislerde mevcut kaynak bulunmayabilir. Bu durumlarda, bir veya birden fazla dış kaynak ile çalışmak isteyip istemediğinizi düşünmeniz gerekir.
KAYNAK: https://www.searchenginejournal.com/international-seo-start-guide/232129/