Google SEO Mythbusting video serisinin paylaşılan son bölümü adeta içerik pazarlama efsanelerini unutun tadındaydı. Google’dan Martin Splitt ve Lily Ray of Path Interactive, web sitesi içeriği oluşturmayla ilgili SEO uzmanlarının en yaygın endişelerini tartıştılar.
Birlikte, daha fazla içeriğin daha iyi olduğu, düşük performans gösteren içerikle ilgili ne yapılması gerektiği, kelime sayısının bir sıralama faktörü olup olmadığı ve daha fazlası hakkındaki bilinen efsaneleri yıktılar.
Videoda soruların sorulduğu ana karşılık gelen süre bilgisi ile birlikte her soru ve yanıtın hızlı bir özetini aşağıda paylaşıyoruz.
Daha İyi Blog Yazıları Yazmak İçin Bilmeniz Gereken 20 İçerik Pazarlama Aracı
Yazı İçeriği
İçerik pazarlama efsanelerini unutun
Her yıl aynı tür içeriği güncellemek ve yenisini oluşturmak (00:00)
Lily Ray: Bir yayıncı her yıl aynı konu hakkında düzenli olarak yazıyorsa, yeni makaleler mi oluşturmalı yoksa eskilerini güncellemeli mi?
Martin Splitt: Bir yıldan diğerine geçildiğinde eklenmesi gereken bilgiler veya mevcut bilgilerde değişiklikler varsa mevcut makalelerin güncellenmeli.
Google, aynı yayıncıya ait benzer makaleleri yinelenen içerik olarak görebilir, bu da karşılaşmak isteyeceğiniz bir şey değildir.
Ne kadar içeriğe sahip olmalıyım ve bu performansıma nasıl yardımcı olur? (1:52)
MartinSplitt, içerik üretmiş olmak için içerik üretmeyi tavsiye etmiyor.
Belirli konular hakkında söylenecek çok bilginin olduğu belirli sektörler var, bu durumda sürekli yeni makale ile “makale yazmış olmak için makale yazmak” pek bir işe yaramayacaktır. Düzenli olarak çok sayıda içerik üretmek genellikle her zaman yeni bilgilerin ortaya çıktığı sektör siteleri/blogları için önerilir.
Veri Odaklı İçerik Pazarlaması İçin 5 ipucu
Bir bloga sahip olmak / yeni içerik üretmek Google’daki performansıma yardımcı olur mu? (03:02)
Martin Splitt, sık sık yeni içerik yayınlamanın site genelinde sıralama faktörü olmadığını belirtti. Bununla birlikte blogunuzu sektör haberleri gibi şeylerle sık sık güncellediğinizi göstermek, ziyaretçiler nezdindeki itibarınızı artırabilir.
Eski içerik parçalarını güncelleme (04:00)
Martin Splitt, önemli bir şey değiştiyse eski içeriği güncellemek faydalıdır. Önemli bir değişiklik yoksa, yeni ve farklı içerik yayınlamayı ve eski makaleyi yenisine bağlamayı önerir.
Bunun arama performansı üzerinde bir etkisi yoktur ancak kullanıcılar için faydalı olabilir.
İstatistiklerinizde çok sayıda gösterim aldığınızı ancak çok fazla tıklama almadığınızı gösteriyorsa, bu konuda bir değişiklik yapmanız faydalı olabilir.
Splitt özellikle “çok fazla içerik diye bir şey yoktur” vurgusunu yineliyor.
Her şey kullanıcılarınıza ve sitenizi ziyaret etmekten ne elde etmek istedikleri konusuna geri dönüyor.
Düşük performans gösteren içerik ve genel güvenilirlik veya otorite (05:36)
Düşük performans gösteren içerik, Google’ın bakış açısından sitenizin otoritesini zayıflatmayabilir. Her şey, içeriğin neden düşük performans gösterdiğine bağlı.
Örneğin, içerik spam olduğu için iyi performans göstermeyebilir ve bu da sitenize olumsuz yansır.
İçeriğin düşük performans göstermesinin nedeni ne olursa olsun, içeriğin güncellenmesi mi yoksa kaldırılması mı gerektiğini yeniden değerlendirmek her zaman iyi bir fikirdir.
İçeriğin gruplanması ve birleştirilmesi (06:19)
Lily Ray: Önemli miktarda çok kısa makaleye sahip olmanın etkili olur mu?
Martin Splitt: Google, bu tür sayfalara, arama sıralamalarını olumsuz yönde etkileyebilecek hafif / zayıf içerik olarak davranabilir.
Mantıklı olduğu sürece kısa içerik parçalarının tek bir büyük makale halinde gruplandırılmasını önerir. Birden fazla alakalı bilgiyi tek bir yerde birleştirmek, Google Arama’da olumlu bir şekilde yansıtılan bir şeydir.
Kelime sayımı bir sıralama faktörü midir? (08:07)
Martin Splitt: Hayır, kelime sayısı bir sıralama faktörü değildir.
Bir okuyucunun bilmesi gereken şeyi iletmek 50 kelime, 100 kelime veya 1000 kelime ile oluyorsa, Google’ın gözünde her şey yolunda demektir.
Google’ın, kullanıcının niyetine göre en doğru sonucu vermek en çok önemsediği şey. Bir kullanıcı hızlı bir cevap vermeyi garanti eden bir soru arıyorsa, daha kısa bir içerik parçası iyi bir eşleşme olacaktır.
İçeriğin uzunluğunu belirli bir kelime sayısına uyacak şekilde genişletmenin bir anlamı yoktur.
Belirli anahtar kelimeler ve kelime sayısı (8:39)
Lily Ray: söz konusu kelime sayımı olduğunda, yayıncıların rakiplerinin içerikleriyle eşleştirmeyi amaçlamalı mı?
Martin Splitt: Duruma göre değişir. Tüm rakipleriniz aynı şeyi yapıyorsa, bu doğru yaptıkları anlamına gelmez. Rakipleriniz şu anda iyi sıralamalarda olsalar bile, bu her zaman olacakları anlamına da gelmez.
Kullanıcılarınızın neye ihtiyacı olduğunu anlama ve buna göre içerik yazma noktasına götürür. Kullanıcıların bilmesi gerekenleri 500 kelimeye karşılık 5.000 kelimeyle anlatabiliyorsanız daha kısa ve öz bir makale mükemmeldir.
Otomatik oluşturulan içerik ve standartlaştırma (9:32)
Lily Ray: Her biri üzerinde hemen hemen aynı içeriğe sahip birden çok konum sayfasına sahip olmanın etkisi nedir?
Martin Splitt: Ya çalışırlar ya da çalışmazlar. Her bir konumla ilgili en azından bazı özgün bilgiler varsa, bu tür sayfalar işe yarayabilir.
İçerik çok benzerse sayfalar çalışmayabilir. Bir kaç kelimeyi değiştiriyor ve içeriğin geri kalanını aynı tutuyorsanız, Google bu sayfaları dizininden kaldırabilir.
Google, yinelenen içeriği nasıl belirler? (11:35)
Lily Ray: Google’ın yinelenen içeriği tanımlamak için bir sınırı var mı?
Martin Splitt: Google’ın, içeriğin yinelenip yinelenmediğini belirlemek için içerik parmak izi (content fingerprinting) kullandığını açıklıyor.
Her sayfanın, bir içerik parçasının diğerine ne kadar benzer olduğunu belirlemek için kullanılan kendi “parmak izi” vardır. Google da “benzerlik ölçümleri” kullandığını ancak herhangi bir ayrıntı paylaşmıyor.
Aşağıdaki videonun tamamını aşağıdan izleyebilirsiniz